Çocukluğumda Aşure Benim İçin Ne İfade Ediyordu?
Aşure’den bahsetmek gerekirse Türkiye’de Hicri Takvimin onuncu gününe denk gelir .Bu günde yapılması gelenek haline gelen tatlıdır “Aşure”.
Aşure pişirilirken dualar edilir ve ilk olarak hastalara şifa niyetiyle yedirilir.
Şimdi benim bildiğim, çocukluğumdaki yani 90’lı yıllarda aşure gününden bahsetmek isterim.
Yıllardır süregelen bu gelenek tek katlı, tahtadan bir evde yaşayan kısa boylu bembeyaz, yuvarlak bir çehreye sahip olan anneannemi ve onun bahcesindeki siyah, büyük büyük kazanlarını, tahta masasının üzerinde yer alan sayısız, büyük bakır kaselerin varlığını, evin içine yayılan tarçın kokusunu, edilen duaları, kendisini hiç görmediğim ama sanki hep varlarmış hep tanıyormuşum hissine kapıldığım samimi insanları hatırlatır bende. Bu, benim çocuklugumdan mirastır bana.Bu geleneği anneannemden sonra annem halen devam ettirmektedir.O gün Aşure günü diye bilinir anneannemin dostları, arkadaşlarınca. Herkes zamanını bilir ve o kapıya gelen aşurenin anlamını hem damağında hem yüreğinde hissederek ayrılır yüzünde tatlı bir tebessüm damağında hoş bir tat ile. Yine bir sürü tanıyan tanımayan insan gelir ve aşureden yer. Işte biz paylaştıkça mutlu olmayı böyle öğrendik. Ben de aşuremi yaparken geçmişimden esinlenerek dualar ile yapmayı tercih ettim.
Sonunda verdiği huzur ve mutluluğu anlatmam imkansız diyorum ve gelenek haline gelen Aşure tarifimize bakmanızı tavsiye ediyorum.


Yorum bırakın